Uçurtma avcısı kitap özeti arayanlar buraya! Uçurtma Avcısı kitabında, Emir adlı bir çocuğun hikayesi anlatılır. Emir çocukluk arkadaşı Hasan’a ihanetini unutamaz. Hasan’ı bulmak için ayrıldığı Afganistan’a dönmek ister ama Hasan ölmüştür. Mirası olan çocuğuna sarılır ve bir nebze de olsa vicdanını rahatlatır. Uçurtma avcısı kitap özeti yazımızın devamında…
Uçurtma Avcısı Kitap Özeti
Emir bizi Afganistan’daki monarşinin son on yılına, çocukluğuna götürüyor. Emir’in babası Baba, Kabil’deki en zengin ve en hayırsever adamlardan biriydi ve orada Vezir Ekber Han mahallesinde yaşıyorlardı. Annesi doğum sırasında öldü. Emir’in en yakın arkadaşı Hasan da kâhya ile Hazarın oğluydu. Emir’in babası, Hasan’ın babasını çok severdi ve onları hizmetçiden çok evin bir parçası olarak görürdü.
Emir ve Hasan her zaman ayrılmaz ikili gibiydiler. Öyle ki evlerinin yanındaki kavak ağaçlarına tırmanıp komşularını birlikte rahatsız ederlerdi. Birlikte meyve yediler ve ağaçların tepesinde sohbet ettiler. Hasan, Emir için her şeyi yapar; Onun için önce düzen geldi. Emir’in babası soğuk, kayıtsız bir babaydı. Aynı zamanda o kadar heybetli bir adamdı ki, bir gün önüne çıkan ayıyı yok ettiği söylenir.
Kamuoyunu takip etmekten çok, konularda görüşlerini açıklamayı tercih eden biriydi. Oğlu Emir’in her zaman onun gibi cesur ve kültürlü bir insan olmasını istemiştir. Emir, Hasan’ın babası Ali ve Baba’nın bir gün nasıl tanıştıklarını anlatır. Ali’nin ailesi bir gün öldürüldükten sonra babasının babası Ali’yi eve götürür. Ali ve Baba, tıpkı Hasan ve Emir gibi birlikte büyümüştür. Her nesilde çocuklar, sınıf farklılıkları nedeniyle kendilerini gerçekten arkadaş olarak görmeyeceklerdir.
Bir diğer büyük fark ise okuryazarlıktı. Emir, okuryazarlığıyla gurur duyuyordu ve masum, okuma yazma bilmeyen Hasan’a her zaman hükmetti. Aynı gece, 17 Temmuz 1973, Afganistan’da monarşiden cumhuriyete geçiş için bir darbe oldu. Çocuklar ve birçoğu Afganistan’ın sonunda harap olacağının farkında değildi ve o gece birçok siyasi değişiklik gerçekleşmiştir.
Emir ve Hasan, bir gün Assef adında bir çocuk ve iki arkadaşıyla tanışırlar. Assef, Hazarlardan nefret ediyordu. Daha sonra Assef, Emir’i esir aldı. Hasan her zamanki gibi Emir için ayağa kalktı; Sapanı çıkardı ve Assef’in gözüne nişan alarak Emir’in kaçmasına yardım etmiştir. Ertesi gün Hasan’ın doğum günüydü ve babası dudağındaki yarayı tedavi etmesi için hediye olarak bir doktor getirdi.
Hasan ameliyat oldu ve yaradan çok az iz kaldı. Kışın Kabil’de okullar kapatıldı ve çocuklar uçurtma yarışlarına hazırlanmaya başladı. Yenilen uçurtmalar gökten düştüğünde, yarışı kazanmak için kalan son uçurtmayı yakalayıp getirmesi gerekiyordu. Hasan uçurtma sporcusu iken Emir genellikle uçurtma uçururmuş. Hasan gördüğü en iyi uçurtma sporcusuydu. Bir uçurtmanın nereye ineceği konusunda doğuştan gelen bir duygusu vardı.
1975 kışında dev bir uçurtma turnuvası vardı. Şaşkın bir şekilde, Emir kazanmıştır ve Hasan’da o uçurtmayı yakalamak için koşmaya başlamıştır. Kovalamadan önce senin için bir uçurtma değil, bin uçurtma yakalarım, diye bağırmıştır. Hasan gelmeyince Amir onu aramaya çıkmıştır. Hasan’ı bir sokakta Assef ve iki arkadaşıyla birlikte gördü. Assef ona tecavüz ediyordu. Emir, Hasan’a yardım etmek yerine oradan uzaklaşmayı tercih etti.
Daha sonra Hasan elinde uçurtma ve pantolonundan kan damlayan Emir’in yanına gelir ve kazanan Emir olmuştur. Uçurtma turnuvasından sonra, Emir’in babasıyla olan ilişkisi, Baba’nın onunla gurur duymasıyla düzeldi. Aksine Hasan’la ilişkisi bozuldu. Emir, Hasan’la yüzleşmek istemedi, yaptığından çok utandı ve ne pahasına olursa olsun onunla yüzleşmekten kaçınmıştır. Emir’in suçluluğu, babasının doğum gününde düzenlediği gösterişli partiyle daha da arttı.
Babam, Emir’e hediye olarak bir kol saati aldı. Partiden sonra Emir, Hasan’a ikinci kez ihanet etmeye ve onu hırsız ilan etmeye karar verdi. Kol saatini ve parasını Hasan ve Ali’nin yatağının altına sakladı. Ertesi sabah Emir babasına saatinin ve parasının kaybolduğunu ve Hasan’ın çaldığını söyledi. Hasan yapmasa da iftirayı kabul etti. Baba onu hemen affetti ama Hasan ve Ali daha fazla burada kalamayacak kadar aşağılanmışlardı. Daha sonra Ali ve Hasan evden çıktılar ve onları bir daha görmediler.
Beş yıl sonra, Sovyet işgali sırasında Emir ve Babası, mültecilerle dolu bir kamyonla Afganistan’dan kaçtı. Kontrol noktasına geldiklerinde bir Rus askeri evli bir kadınla yatmak istemiştir. Ardından ise askerler kamyonun geçmesine izin vermiştir. Mülteciler arasında Emir’in okul arkadaşı Kamal ve babası da vardı. Geldiklerinde Kemal’in öldüğünü anladılar. Daha sonra Kemal’in babası buna dayanamadı ve ağzına silah dayayıp kendini vurdu. Emir ve babası her şeye rağmen zarar görmeden San Francisco bölgesine göç etmeyi başardılar.
Baba ve Emir’in Amerika’daki hayatı çok farklıydı. Baba bir benzin istasyonunda uzun saatler çalıştı ve “Amerika’ya gelmek istemesine” rağmen günlük hayattan pek zevk almıyordu. Emir için Amerika, Hasan’ın unutulmaz anılarından sonra bedava bir başlangıçtı. Yirmi yaşında liseyi bitirdikten sonra 2 yıllık bir üniversitede okumaya başladı. Baba ve Emir, yerel bir bit pazarında kullanılmış mal satmaya başladılar. Pazar, Kabil’den tanıdıkları insanlarla dolu küçük Afganistan gibiydi. Emir ve babası pazara giderken babası eski arkadaşı general ile karşılaşır. Daha sonra babasının kanser olduğunu öğrenir.
Baba tüm tedavi yöntemlerini reddeder ve son günlerini huzur içinde geçirmeyi tercih eder. Sonra bir gün Baba çarşıdayken yere yığıldı; Kanser beynine yayılmıştı ve artık yaşayacak fazla bir şeyi kalmamıştı. Kısa bir süre sonra Emir babasına Süreyya ile evlenmek istediğini söyler. Daha sonra Süreyya’nın daha önce Afgan bir adamla kaçtığını öğrenir. General sonunda onu eve dönmeye zorladığında, saçını kesmekten utandı. Ama Emir Süreyya’nın sırrını öğrenmesine rağmen ondan vazgeçmemiş, yine de onunla evlenmek istemiş ve onu sevmiştir.
Ancak Emir, sırrını söyleyemeyecek kadar iğrenç olduğunu düşündüğü için Süreyya’ya sırrını söylemez. Baba hasta olduğu için gösterişli ve gösterişli bir düğün yerine sade bir nikahla evlendiler. Süreyya, babasının rahatsızlığı nedeniyle Emir ve babasının yanına taşındı. Ölene kadar onunla ilgilenmeyi bırakmadı. Bir sabah ise uyandığında Emir’in babası yatağında huzurlu bir şekilde ölmüştü. Bir gün Emir, Rahim Khan’dan bir telefon aldı. Pakistan’da yaşayan ve ciddi şekilde hasta olan Rahim Khan, Emir’e tekrardan iyileşmenin yolu varmı diye sormuştur. Emir, Rahim Khan’ı görmek için Pakistan’a uçtu; Rahim Khan, Hasan’ın öldüğünü söyledi. Taliban’ın Afganistan’ı yerle bir ettiğini ve sakinlerinin ciddi tehlike altında olduğunu söyledi. Rahim Han bir anda Emir’e Hasan’a olanları anlatmaya başlar. Rahim Han, Baba’nın evinde uzun süre yalnız yaşamıştır.
1986’da Hassan’ı aramaya gitti ve onu hamile karısı Farzana ile küçük bir köyde yaşarken buldu. Hasan, Rahim Han ona Baba’nın öldüğünü söyleyene kadar eski şehrine gelmek istemedi. Baba’nın ölümünü öğrenen Hasan bütün gece ağladı ve sabah Rahim Han ile eski şehrine taşınmıştır.
Uçurtma avcısı kitap özeti yazımızı paylaştık. Sizlerin de kitap hakkındaki fikir ve görüşleriniz varsa bizlere yorumlarınızı yazabilirsiniz.